sabato 14 giugno 2008

Şerefimiz... Ruhun şad olsun...

20 Ekim 1932 günü sessiz bir kalabalık toplanmıştır Sirkeci Garı'nda... Beşiktaş Kulübü idarecileri, sporcuları, yakınları, sevenleri son bir umut olarak tedavi için Viyana'ya uğurlamaktadır Şeref Bey'i... 27 gün kalır Avusturya'da... Tıbben uygulanabilecek tüm tedaviler uygulanır kendisine... Hastalığı karşısında tıbbın da çaresiz kaldığını anlamıştır Şeref Bey. Doktorlarla konuşur, hastaneden çıkışını alır. İstanbul'u ve Beşiktaş'ını çok özlemiştir. Geri dönecektir...Hayatı hep mücadelelerle dolu olan Şeref Bey, on iki ay süren son mücadelesini yakalandığı amansız hastalığa karşı verir. 12 Haziran Pazartesi gününü 13 Haziran Salı gününe bağlayan gece yarısı 00:20'de hayatında ilk kez girişmiş olduğu bir mücadelede yenik düşer, hastalığı boyunca başından ayrılmayan babasının kollarında, 39 yaşında hayata gözlerini yumar.


**
Şu satırlar insanı klavye başında hüngür hüngür ağlatmaya yeterde artar bile. 39 yıllık yaşamında, kalbi Beşiktaş için çarpan o kısacık 39 yılda Beşiktaş için ne yapması gerekiyorsa fazlasıyla yapmıştır Ahmet Şerafettin Bey'imiz, Şeref'imiz, Şeref Bey'imiz !

1 commento:

Ömer ha detto...

Kelimeye yetmez anlatmaya SEREF'imizin hayatini. Biz bosuna SEREF'inizle oynayin demiyoruz, ondaki ruh zamani topcularinda olsa, su an kupaya kupa demiyorduk.