venerdì 19 dicembre 2008

Special One vs Sir

Yine İngilizler.. 3 İtalyan takımının rakibide İngiliz takımları. Roma'ya kabus olan Manchester bu sefer Inter karşısında.. Bence eşleşmenin en güzel maçı olacak. Mourinho Ferguson'u bu sefer devirmeli.. Şampiyonlar Liginden bu sene için ümidim yok. En fazla yarı final diyordum. Umarım kazanırız..

Distruggere Le Armate Rossonerebianco e Conquistare L'EUROPA !!!!

mercoledì 17 dicembre 2008

Bakış Açısı..

(19:20) Safa:3000 tonluk gemiyi bende kaçırırım
(19:20) Safa:maçası yiyen 300.000 tonluk gemiyi kaçrsın
(19:21) Enis İNAN:var mı öyle
(19:21) Safa:var
(19:21) Enis İNAN:vay anasını
(19:21) Enis İNAN:nasıl su üstünde duruyo
(19:21) Enis İNAN:şaşırıyorum
(19:21) Enis İNAN:ben 85 kiloyum
(19:21) Enis İNAN:duramıyorum öyle

Ay lav dis tayp of konvırseyşın, ay lav goygoy, ay lav Enis..

domenica 14 dicembre 2008

Ibrakadabra #7



Bremen maçı ve 2-1 mağlup oldu Inter. Fakat bu güzel gol mağlubiyeti silmesede, maça vurulan bir damgadır.. Karşınızda Zlatan Ibrahimovic....

normal gol atamıyormusun be adam..

Serie A 16. Hafta

-Inter aldı ipleri gidiyor yine maşAllah.. Bu hafta'da Chievo'yu rahat bir şekilde olmasada farklı geçti. Geçen senede sıkıntı yapmıştı bu Chievo 4-3 bitmişti. Bu sene 4-2'yle idare edelim. Stankovic harikaydı. Maxwell ilk devre tıpkı Maicon gibi gitti geldi gitti geldi o da harikaydı erken dakikalarda golünüde attı Stankovic'in güzel asistiyle.. 2. yarının başlarında yine erken bir gol geldi Stankovic'ten. Fakat maç 20 dakika içinde 2-2'ye geldi. Bu dakikadan sonra Mourinho'nun oyuna müdahalesi çok iyiydi. Hemen Figo'yu aldı oyuna. Arkasından Crespo. Figo gerçektende iyiydi sağ tarafta epey zorladı Chievo'yu. Ve maç boyu pek varlık gösteremeyen Ibrahimovic, çıktı kafayı vurdu 3-2'ye getirdi. Ardından yine Ibrahimovic topun gelişine harika bir şut çıkararak müthiş bir golle 4-2 yaptı. Inter açısından karlı bir hafta oldu..

- Juventus Milan'ı 4-2 yendi. Maçıda sonuna kadar hakettiler diyebiliriz. Akıllı bir oyun oynadı Juventus 3-1'den sonra bile kapanmadılar. Devamlı sonuca gittiler ve aldılar. Sissokko ortasahada inanılmazdı. Ronaldinho golün asisti haricinde çok kötüydü. Chiellini sanki Materazzi'nin gençliği çok iyi bir stoper. Goller Del Piero (pen.) , Amauri x2 ve Chiellini'den geldi. Zirvede Inter Juventus'a 6 puan Milan'a 9 puan takmış bulunmakta..

- Lazio 3-0 geriye düştüğü Udinese deplasmanından 1 puanı zorlansada çıkardı.. 3-3

- Napoli'de alttan alttan geliyor. Bu hafta kazandılar ve puanları 30. 3. sıraya yerleştiler.

- Roma'da son dakikada hayat buldu. 1-0 galibiyetten 1-2 geriye düştükten sonra 2-2 ve 90'da Vucinic ile 3-2..

Devam..

Baya oldu yazmayalı.. Böyle garip bir döneme girdim derken okulda sıkıntılar başladı. Kurban tatilinide devirdik ve tekrar okul yollarına atalım kendimizi..

domenica 23 novembre 2008

Zafer !

Bunun adı hırsla kazanılmış bir zaferdir.. 1 haftadır susmayan Juventus'lu topçulara, Inter Ibrahimovic'ten ibaret diyenlere, Materazzi, Samuel, Stankovic, Adriano, Zanetti'nin suratlarına tokat gibi çarptıkları bir zaferdir. Oyun kontrollü başlamış gibi gözüksede Inter sahanın tek hakimiydi.. Stankovic'in hücuma yönelik istekli oyunu ilk dakikalarda kendini gösterdi. Juventus ortasahasının inanılmaz bir hata sonrası Ibrahimovic'in önünde kalan top gol olsa, belkide çok daha farklı bir skorla karşıkarşıya olacaktık. Sahada inanılmaz bir kazanma arzusu vardı. Özellikle ortasaha mücadeleleri çok keyifliydi. Oyun genelinde fiziksel olarak oyunu ele geçiren maçı götürdü diyebiliriz. Sissokko çok iyi bir libero es geçmemek lazım. Camoranesi konuşacağına iki pas yapsın. Del Piero'nun bir kafa pozisyonu hariç sahada olmadığınıda görmezden gelmeyelim. Hava toplarında Ibrahimovic'in muhteşem etkisi yine görülmeye değerdi. Adam kafayla top indirmiyor, direk göğsüne alıp topu indiriyor, insanmısın be adam.. Herşeyin sonunda Mourinho'nun maçtan sonra klübeden çıkıp soyunma odasına hızlı adımlarla inişini görmek güzeldi. Adriano'yu tekrar sahalarda görmek güzeldi. Maçtan önce tribünün muhteşem koreografisini görmek hepsinden çok çok daha güzeldi. Dün gece herşey Inter'den yanaydı. Aynen devam diyoruz.. Haftaya Napoli maçından sonra fikstür biraz olsun hafifliyor. Zorlu Palermo deplasmanını, Juventus maçını puan kaybetmeden geçtik. Haftaya Napoli'den alınacak 3 puanla 3 te 3 yapmak harika olur !

Grande Inter, Eterno Amore !

lunedì 17 novembre 2008

Interista Valentino

MotoGP pilotu Valentino Rossi.. Inter dergisi bu ay onun için 2 sayfa ayırmış. Pistlerde baştacımızsın Rossi..

Juventus noluyor ??

Bu dünyada nefret ettiğim pek çok takım var.. Avrupada sıralama yapacak olsam 1. sıraya şüphesiz Juventus'u koyarım.. Ravanelli'den ve Del Piero'dan bir sempatim vardı çocukken ama çocuktum işte dedim ya.. İtici takımın itici topçuları ve yöneticileri olur tabii. Başlamışlar yine dört koldan Inter'e sallamaya. Juventus başkanının yaptığı açıklama mesela. Milan'la ilişkilerimiz Inter'den daha iyi diyor kendileri. Calcipoli'den sonra bir Inter nefreti almışki Juventusu kuduruyorlar. Dahada beter olsunlar. Neyse konuya gelelim. Chiellini'den sonra Camoranesi'de yaptığı açıklamada, Inter'in Ibrahimovic'ten ibaret olduğunu söylemiş. E be adam.. Demezlermi sana senin takımın Del Piero'nun damgasını vurmadığı 1 maç kazandımı bu sene. Del Piero kazara bir sakatlansa formu düşse ne bok yiyeceksiniz o paspal kadroyla ? Pazar günü Inter-Juventus maçı var, sonuç ne olur bilemem, korkuyorumda yine açıkçası. Fakat Ibrahimovic'in tekrar formuna kavuşması içimi rahatlatmıyor değil...

This is Zlatan !

Biraz geç bir yazı oldu ama güzel bir galibiyet oldu. Şahsen puan kaybı bekliyordum ama olmadı.. İlk yarı biraz kısır bir takım görüntüsü vardı fakat 2. yarı tamamen oyunu kontrolüne aldı Inter.. Ibrahimovic yine insanüstü 2 gol atarak hayat verdi takıma.. Muntari'nin dönüşüyle ortasahanın toparlanışı bir oldu. Bu adam hem güzel ofans hem güzel defans yapıyor.. Julio Cesar'ın ilk yarıda 1-2 kritik kurtarışı var. Gerçekten iyiydi o da.. Ivan Cordoba'nın gördüğü sarı kart sonrası cezalı duruma düşmesi kötü oldu Juventus maçı öncesi.. Ayrıca Mourinho İtalyan basınına giydirmeleriyle bedel ödetmeye devam ediyor, helal olsun. İşte bu adamı bu yüzden seviyorum. Ne gelirse ağzına söylüyor. Herşeyden önce zorlu deplasmandan kayıpsız dönmek harika..

Grande Inter !!

domenica 9 novembre 2008

Lifeguard Cruz

Bu seferki kurtarıcı, Julio Ricardo Cruz. 90+2'de hayat verdi Inter'e.. Aslında bu maç Inter ivmeyi dahada yükseltmiş güzel, baskılı bir futbol oynadı. Quaresma çok istekliydi fakat yine istediğimiz gibi değildi ve 2. yarı yerini Cruz'a bıraktı.. Söyleyecek fazla birşey yok. Zamanla bu takımın oturacağına olan inancım sonsuz. Milan'ın puan kaybettiği haftayı lider kapattık.

Avanti Inter !!

domenica 2 novembre 2008

Şu Şom Ağzım Yokmu....

Ömer:
farkinda misin safa
Ömer:
iki takimimda lider dediginden gunden beri
Ömer:
iki takimin da agzina sicildi

Lifeguard Cordoba

Maç aslında güzel başladı.. 5. dakikada Quaresma'nın güzel şutu direkte patlayan top.. Ardından gelen Ibrahimovic'in asisti Maicon'un harika kesmesi ve topu adeta tavana asması. Arkasından Quaresma'nın güzel asisti Vieira'nın golü derken 2-0'ı buldu bir anda Inter.. Ardından Reggina'nın uzaktan iki şutu ve şok etkisi. 2-2'den sonra Inter'in müthiş baskısı kanatlardan gelen güzel ortalar Ibrahimovic'in şanssızlığı, Balotelli'nin güzel oyunu derken, 90+2'de Ivan Cordoba'nın güzel ve anlamlı golü. Alınan galibiyet sevindirici. Ama galibiyetten ziyade girilen gol pozisyonları ve hücum futbolu sevindiriciydi.. Maç adına üzücü olan tek şey ise Chivu'nun sakatlanması.. Sanırım yine dizinden bir problemi var ve yine uzun bir süre olmayacak.

Kaldığımız yerden aynen devam..

Grande Inter !

sabato 1 novembre 2008

Marco & Diego

Diego tekrar sahalarda, ne mutlu fubolseverlere..

venerdì 31 ottobre 2008

Eleştirin, ama....

Evet başlıktaki gibi diyor ''Special One''.. Eleştirin ama bokunu çıkarmayın artık. İtalya'ya gittiği günden beri basının bütün ilgi alakası elbette Mourinho. Fakat 2 maçtır alınan golsüz beraberlikten sonra inanılmaz bir şekilde Mourinho'nun üzerine gidiyor İtalyan basını. O da yarınki Reggina maçının basın toplantısında, başka takımlarında durumları çok iyi olmamasına rağmen ilk eleştirilen ben oluyorum diye içerlemiş. Hakkıda var tabii. Ayrıca 0-0 berabere biten Fiorentina maçı içinde; '' gol yollarında sıkıntımız olduğu doğru, ama gol pozisyonu bulmakta sıkıntı yaşamıyoruz Fiorentina maçında 4 tane net gol pozisyonumuz var, bunuda unutmamak gerek'' diyor..

Sempre Inter !
Jose Mourinho !

domenica 19 ottobre 2008

Roma 0 - 4 Inter

Harika bir maç oldu Inter açısından.. Kadroyu görünce biraz şaşırmadım desem yalan olur. Solda 21 yaşındaki genç yetenek Victor Obinna'yı tercih etmişti Special One.. Adriano yedek demekti tabii bu. Moraller bozuldu daha maçın başında. Derken Ibrahimovic'in harika golü geldi. Ofsayt gibiydi pozisyon, ama tam olarak topun ayaktan çıktığı pozisyonuda göremedik tv'de. İlk yarı Roma 1-1 e bağlar bu maçı derken, öylece bitti devre. İkinci yarı yine Ibracadabra çıktı sahneye. Attı golünü Inter taraftarına resmen poz verdi golden sonra. Sonra arka arkaya gelen Stankovic ve Obinna'nın müthiş golleriyle Roma'nın gardı çoktan düşmüştü.. Julio Cesar çok kritik toplar çıkardı gerçektende harikaydı. Maicon yine enfesti bir topuda direkten döndü. Sonrasında Inter'li taraftarların bulunduğu Curva'ya bağırın dercesine ellerini kaldırışı harika bir enstantane oldu. Mancini dahada erken girebilirdi. Oyuna girdikten sonra sol kanada hareket getirdi tekrardan. Quaresma'nın hala zamana ihtiyacı var.. Ama bugün diğer oynadığı maçlara göre çok çok iyiydi. Neticede harika bir zaferle ayrıldı Inter, Roma deplasmanından. Beklediğimiz takım yavaş yavaş oturuyor sanırım, maşallah diyelim nazar değmesin....

Roma 0-4 Inter (HT: 0-1)

Scorers: Ibrahimovic 5, 47, Stankovic 54, Obinna 56.

Roma: 32 Doni; 3 Cicinho, 15 Loria, 4 Juan, 17 Riise; 16 De Rossi, 8 Aquilani; 11 Taddei (89 Okaka 75), 20 Perrotta (33 Brighi 78), 9 Vucinic; 10 Totti (24 Menez 69).
Subs not used: 25 Arthur, 7 Pizarro, 22 Tonetto, 23 Montella.
Coach: Luciano Spalletti.

Inter: 12 Julio Cesar; 13 Maicon, 2 Cordoba, 26 Chivu, 4 Zanetti; 5 Stankovic (15 Dacourt 78), 19 Cambiasso, 20 Muntari; 21 Obinna, 8 Ibrahimovic (9 Cruz 83), 77 Quaresma (33 Mancini 69).
Subs not used: 1 Toldo, 10 Adriano, 25 Samuel, 45 Balotelli.
Coach: José Mourinho.

Referee: Nicola Rizzoli (Bologna).

Booked: Vucinic 33, Chivu

Maç Fotoları 1
Maç Fotoları 2

domenica 12 ottobre 2008

Beşiktaşlı Olmak....

Vurucu Tim

Bu kankalar çok can yakar..

domenica 5 ottobre 2008

Ibrakadabra #6


Il Genio !

Doğumgünü postunun üzerine ancak böyle şık bir gol yakışırdı zaten. Inter - Bologna maçı 2-1 Inter galibiyetiyle sonuçlandı. 2. golde penaltıdan Adriano'dan. Sayısız gol pozisyonu vardı maçta ama olmadı maalesef..

Grande Ibra !

venerdì 3 ottobre 2008

Mutlu Yıllar Ibra !

Bugün 27. yaşına giren Zlatan Ibrahimovic'e mutlu yıllar olsun.. Yeni yaşında yine muhteşem golleriyle bizi coşturması dileğiyle....

lunedì 29 settembre 2008

Ramazan Bayramı

Tüm İslam Aleminin bayramı mübarek olsun. Allah sağlıkla ve huzurla göreceğimiz nice bayramlar nasip etsin.. Herkeze hayırlı bayramlar..

AC.Milan 1 - 0 FC.Internazionale

Üzücü bir mağlubiyet oldu.. İlk yarı Milan ataklarına karşı defansif bir oyun sistemi vardı Inter'in. 2. yarı 5 hücumuda sahaya sürerek maçı istediğini göstermiş oldu Mourinho, ama olmadı. Her zaman olmaz bu işler futbol bu.. Milan kesinlikle daha baskılıydı, ama Inter oyunu kontrolde tutmaya çalıştı maçın her anında ve belirli kısımlarlada da bunu başardı. Neticede ofsayttan gelen bir golle mağlup oldu Inter.. Beklediğim gibi bir maç olmadı ne yalan söyleyeyim. Ibra'nın maç sonrası açıklamalarında kaybetmeye tahammülsüzlüğü ve hırsına hayran kaldım. Henüz 5 .haftaydı bu, daha çok uzun bir maraton var Kaptan Zanetti'nin dediği gibi, hırslı olun hep böyle devam edin..

SEMPRE INTER ! CAMPIONI D'ITALIA !

venerdì 26 settembre 2008

Derby Della Madonnina

Yine geldi çattı büyük derbi.. Teknik, taktik zar zurt yazmak gelmiyor içimden hiç. Kazanalım yeter. Kaybedersekte canımız sağolsun..

AVANTI INTER !!!!

giovedì 25 settembre 2008

Kaptanın Koleksiyonu

Kaptan ve 600. Maç

Ibrahimovic'in frikikten yolladığı füze ve direk denklemi. Adriano'nun net kaçırdığı kafa pozisyonu. Çok sık olmayan ataklar. Kapanan bir Lecce. Bir türlü gelmeyen gol. Son 10 dakikada sahada 5 Inter'li hücum oyuncusu.. Ibra'nın güzel asisti, Cruz'un düzgün şutu. Alınan galibiyet..
Hepsinden öte Capitano'nun 600. maçıydı bu. 95 yılında Inter'e gelen Javier Zanetti kariyerinde 3 İtalya Süper Kupası, 2 İtalya Kupası, 3 Lig Şampiyonluğu ve 1 Uefa Kupası sevinci yaşadı Inter ile. Maçtan önce takım arkadaşı Ivan Cordoba Zanetti'ye bir plaket verdi. Zanetti ve Inter için büyük bir şeref. Umarım 700 leri 800 leri görür kaptan.
c'è solo un capitano !

mercoledì 24 settembre 2008

Başımız Sağolsun..

Seveninde çoktu sevmeyeninde Kazım abi. Gerçi seni niye sevmesinlerki.. Belkide Adnan Aybaba gibi şebeklik yapmadığın içindir. Öyle ya artık kim güldürüyorsa o seviliyor. Ya da her platformda canın gibi sevdiğin Beşiktaş'ını delicesine takındığın sert tavırla kartal gibi çattığın kaşlarınla savunduğun içindir. Mekanın cennet olsun güzel spor adamı herşeyden önce güzel Beşiktaşlı.. Kanserle olan mücadelende, yazılarınla moral verdiğin kanser hastaları şüphesiz senin bu hastalağı yenme inancından çok şey öğrendiler.. Makine hala tam yol ileri, yelkenler fora Kartal Yürekli !

Bizimle uğraşanı hergün göt eden..
Kazım Kanat bizi tek kollayan sen !

lunedì 22 settembre 2008

Douglas Sisenado Maicon #13


Ibrahimovic güzel kontrol, pas Mancini'ye. Mancini bekletmeden Cambiasso'ya ondanda Adriano'ya bekletmeden bir tek pas. Adriano kontrol ve pas Vieria'ya, ondanda bir tek pas Maicon'a. Düzgün kontrol düzgün bir şut ve şahane bir gol..

domenica 21 settembre 2008

6 Puanlı Haftasonu..

Beşiktaş 3 - 0 Gaziantepspor

İlk yarı pek beğenmedim takımı. 2. yarı Holosko'nun girmesiyle biraz daha hareket geldi oyuna. Daha da farklı olabilirdi. Zaten rakip 10 kişi kaldıktan sonra çok fazla gol pozisyonuna girdik ama olmadı. Biraz daha dikkatli olsak 3-4 gol daha rahat olurdu. İnşallah Beşiktaş için daha iyisi olur zirveye yerleştik hiç bırakmayalım..

Torino 1 - 3 Inter

Tam beklediğim ve istediğim bir 11'le çıktı Mourinho ki gerçekten çok akıllıca bir kadroydu hele ki Panathinaikos'a attığı golden sonra moral motivasyonu yükselen Adriano'nun bu maçta 11 çıkması onun içinde güzel bir moral oldu. Nitekim güzelde bir futbol oynadı. Attığı arapaslar top saklayışı, eskiye dönüşünün sinyallerini vermeyi geçti artık.. Kral Dönüyor ! Mancini'nin bu takıma katkısı tartışılmaz şu saatten sonra, maşallah diyelim onada. Ricardo bugün yedekti dahada ısınması gerek takıma Jose doğru olanı yapıyor eminim. Ibrahimovic ve Mancini arasındaki uyum muhteşem. İlk 15 dakika kısır bir görüntü vardı Inter'de. Mancini'nin golü pek göze hoş gelmesede. Maicon çıktı sahneye şahane bir gol attı. Ama golden önce takımın hızlı bir şekilde hücuma çıkışı inanılmaz tek paslar topun Maicon'un ayağından füze gibi çıkışı ve harika bir gol. İlerleyen günlerde burda yerini alacaktır elbet bu gol. İbrahimovic 2. golünü attı Serie A'da. Manciniyle arasındaki uyum demiştik, Mancini gerçekten dahiyane bir asist yaptı Ibra'ya sadece dokunmak kaldı. Inter iyi yolda devam ediyor takım bu hafta Serie A'daki en iyi oyununu oynadı, umarım bu performans dahada yükselir..

Unforgiven..

what i've felt
what i've known
never shined through in what i've shown
never free
never me
so i dub the unforgiven

you labeled me
i'll label you
so i dub the unforgiven..

giovedì 18 settembre 2008

2 Şahıs Arasındaki Milyonlarca Benzerlik...

Benzerliği bulun demiyorum. Herşey bariz ortada.

mercoledì 17 settembre 2008

Return of the King



Milano'nun İmparatoru 86. dakikada Panathinaikos'a özlediğimiz füzelerinden birini yolladı. Maç ise 0-2 Inter galibiyetiyle sonuçlandı. İlk gol'de Ibrahimovic'in asistiyle Mancini'den. Inter hücumu çalışıyor maşallah..

Marco Materazzi

venerdì 12 settembre 2008

Deniz...


Deniz;

Elveda demenin burukluğunu mavinin tonlarıyla avutmaktır
sevdiklerinden her saniye uzaklaşıp yine her saniye onları göreceğin güne yaklaşmaktır
Özlemin adını sözlükten daha iyi telafuz etmektir
sensizliğe şiirler yazmaktır
dört mevsimi bir bavula sığdırmaktır
hayal bile edemeyeceğin uzakların o kadarda uzak olmadığını bilmektir
mavi ile yeşilin sarhoş olduğu yeri 360 kertede görmektir
kimsenin bilmediği bir dili konuşmaktır
yakamozun her rengini görmektir yokluğunda sevgi gibi acıtmasıdır.

Deniz;
en kara bulutları
en sert rüzgarları
en büyük dalgaları
insanlarla uğraşmaya tercih etmektir
Sancak ve İskeleyi
Adını bilmediğin bir yıldızdan gerçek kuzeyi almaktır
Ülkeni dünyanın her yerinde temsil etmenin gururudur
kendi yazdığın efsanelerin baş rolünü oynamaktır
Her limanda bir sevgili deyiminden nefret etmektir.

Deniz;
İnsanın düşünce balonlarıyla dolaştığı yerlerdir
deniz tutmasını alkol sarhoşluğuna benzetmektir
Yokluğun aslında nasıl bir erdem olduğunu keşfetmektir
fırtınanın hayallerini yenemeyeceğine inanmaktır
ufka bakıp dünyayı küçümsemektir

Deniz:
Hep geleceği düşünüp bu günü harcamaktır
keşke belki kelimesini aklından çıkarmaktır
Uykulardan kan ter içinde uyanıp dua etmektir
sabretmenin erdemidir

Deniz;
tanrıyla buluşmaktır
insanın inandığı herşeyin aslında bir yalan olduğuna inanmaktır
ölmekten korkmamaktır
duvarın bir kenarına çöküp ağlanacak haline ağlamaktır
HAYATINDA BİRKERE BİLE OLSA
GİDİP BİRDAHA DÖNMEMEYİ
DÜŞÜNMEKTİR

Deniz;
doğumlara ve ölümlere geç kalmaktır
insanın yanlız doğduğunu ve yine yanlız öleceğini hatırlamaktır
Bir son varsa sonuna kadar gidilecek yerdir
Deniz inanmaktır yaşamaktır sevmektir ölesiye sevmektir

sabato 6 settembre 2008

Mario Balotelli

Son yıllarda Inter'in en iyi genç oyuncu ataklarından biri, Mario Balotelli. Gana'lı göçmen ailesinin İtalya'ya gitmesi sonucu Palermo'da dünyaya gelmiş ve ardından İtalyan bir aile tarafından evlat edinilmiş. Geçtiğimiz haftalarda Gümüş nişanla onurlandırıldı. Bugünde İtalya milli takımı için ilk defa milli formasını giydi U21 statüsünde Yunanistan'a karşı. Bir de gol attı yarım voleyle şık bir şekilde. Umarım Inter'de kalıcı olur ve gollerine Inter'de de devam eder bu genç yetenek.

lunedì 1 settembre 2008

Quaresma Inter'de !

Dün sahur vakti, uçağının Milano'ya indiğinin haberini okuduktan sonra, alttaki Benvenuto postuyla hoşgeldin dedik Ricardo'ya. Bugünde transfer noktalandı. Porto bu transferde 18.6 milyon euro, Quaresma ise yıllık 6 milyon euro alacak. Kontrat süresi 5 yıl. Ricardo Inter'de 77 numaralı formayı giyecek. Attığın pas, asist çektiğin şut, gol olsun yiğidim.

domenica 31 agosto 2008

Benvenuto !

giovedì 28 agosto 2008

Unutulmuyorsun be Baki

İş ciddiyetine sokayım ntvspor.

lunedì 25 agosto 2008

2008 Supercoppa Winners

Harika bir maç oldu. Oyunun 10 dakikalık bir dilimi haricinde oyunu tamamen eline almış bir Inter vardı sahada. Birkez daha görüldüki Mourinho harika bir adam. Mancini olsa golü yedikten sonra Balotelli'yi oyuna alırmıydı, hiç sanmıyorum. Muntari'yide çok beğendim pire gibi bir orda bir burda güzelde bir gol attı. De Rossi'nin golü'de çok iyiydi, Kupa finalinde Pele'nin attığı golü hatırladım bir an. Hakeme çok tutuldum bir ara tüm fauller Inter aleyhine oldu. Ve verilen saçma bir ofsayt kararı. Kaptan Zanetti yine yağ gibi çalımlarıyla ağzımızın suyunu akıttı. Helal sana kaptan. Stankovic hem yenilen 2. golün ve kaçırılan penaltının başrolündeydi. Maç boyu diri bir futbol oynadı ama bazı şeyler hep bu adamda patlıyor, cenabetmidir nedir anlamadım ben. Ayrıca Balotelli'ye Inter'in duran toplarını kullanıyor diye tutulan Güntekin Onay bu maç ne demiştir bilmiyorum. 2 tane şahane frikik kullandı Süper Mario Balotelli. Neticede hakkı olan maçı son penaltıyla almasını bildi Inter.

sabato 23 agosto 2008

Ben Geldim

Dün sabah 6 itibariyle İstanbul'a geldim. Geldim de noldu sanki...

20 gün kadar Altınoluk'ta güzel vakit geçirdiğim söylenebilir. Rutin şeylerle vakti geçirdim aynı zamandada dinlendim. 1 günlükte olsa Festivale gittim, Pentagram'ı tekrar canlı kanlı izledim. Herneyse geldim işte, sıcaktan boğuldum ama burda kafayı çizmek üzereyim. Ayrıca otobüste her uyuma girişimimde ağlayan ork kılıklı bebeğe sevgiler demessem içimde kalır.

giovedì 31 luglio 2008

Tatile Gittim Gelcem

Bu gece 1:30'da Altınoluğa doğru yollanıyorum yavaştan. Yaklaşık 1 ay kadar siniri,stresi boşaltıp, kafayı rahatlatmaktır niyetim. Cıstaktan tıstaktan uzak şöyle bir dötü göbeği yayıp yatmak istiyorum, başkada birşey istemiyorum. Balığada çıkarım, oh tamam yeter daha ne olsun. He birde Zeytinli Rock Fest'e de uğrayacağız tabikide. Sağlıcakla kalınız efenim...

lunedì 28 luglio 2008

Rüya gibi bir konser ve Metallica !

Ne desem, nasıl anlatsam bilemiyorum. Gerçi bu konser anlatılırmı onu hiç bilmiyorum. Yaşanırdı bu konser, yaşamaktan öte hissedilmeliydi öylede yaptık. Konserden önceki gece uyuyamadım heyecandanmı, strestenmi bilmiyorum. Heyecanlanmamak mümkünmü hergün tekrar tekrar dinlediğim şarkıları canlı canlı onlardan dinleyeceğim... Güç bela 3-3.5 saat falan uyuduktan sonra, 7.30 otobüsüyle Mecidiyeköy'e yollandım. O saatte hatrı sayılır bir kalabalık vardı. Zaten geceden sabahlayanlarda olmuş. Kapı olayında eziyet çekmedim desem yalan olur. Ön taraflardaydım ama kapıyı bir türlü açmadılar 2 de açılacak kapı için saat. 2.30-3 oldu hala açmadılar. O kalabalıktan sıyrıldım gittim başka bir kapıya 10 dakkada içerdeydim. Biraz saha içi turundan sonra sahne önü'ne doğru yollandım. Çöktüm, hatta biraz uyudum. Birşeyler atıştırdıktan sonra ilk çıkacak grup ''The Sword'' u beklemeye koyulduk. Nitekim 6 civarı çıktılar sahneye. İlk defa dinledim, beğendimde açıkçası. Özellikle gitaristleri çok iyiydi performans olarak. Kulaklardaki pas'ı silip attılar.

Arkasından ''Pentagram'' çıkıverdi. Onu bekliyordum bende zaten. Pentagram&Metallica en sevdiğim 2 grup aynı gece çıktı... Herneyse Pentagram beklediğim gibi değildi. Yada benim beklentim çok fazlaydı. Ama şöylede birşey vardıki Pentagram sahnedeyken ses sistemi hiçte iyi değildi. Bununda payı büyük olsa gerek. Tabiki Lions in a Cage'de kendimden geçtim her zamanki gibi.

Saat 8 civarı, ''Down'' çıkageldi. Onlarıda ilk defa dinledim dün. Phil Anselmo'nun vokalde olması zaten iyi bir grup olduklarını gösteriyor. Gerçekten çok iyilerdi, bu zamana kadar nasıl dinlemedim kendime kızıyorum. Phil'in sahne enerjisi bitmedi devamlı seyirciyi coşturmaya çalıştı ve kendide coştu. Sahneden inmeden 1 şarkı önce Metallica diye milleti gaza getirmesi ayrıca güzeldi.Ve Down'da yaklasık 45 dakkalık bir performanstan sonra sahneden indi. Artık delicesine bir heyecanla Metallica'yı beklemeye koyulduk. 9'da çıkacaklardı ama 9.45'te falan çıktılar sahneye. Sahneye çıkmadan önce müthiş bir karanlık mavi bir ışık sahnede ve arkada çalan ''Ecstasy of Gold'' ve stattaki inanılmaz görüntü... Bütün statta o karanlıgın icinde eldeki telefonlardan,foto makinelerinden çıkan ışıklar adeta yıldızlar gibiydi. Ectstasy of Gold'un bitişiyle beraber yaklaşık 5 saniye içinde grup elemanları harika bir şekilde sahneye çıktı. Lars'ın elindeki bardağı bizlere atmasıyla Creeping Death'i girmeleri bir oldu. Kendimizden geçtik adeta inanılmazdı. Arkasından For Whom Bell Tolls geldi ki en sevdiğim şarkılar arasındadır. Onun peşinden Ride The Lightning, sahnedeki ateşler harikaydı. One'dan önce top tüfek efektleri sahne üzerinde,arkasında,önünde patlayan bomba efektleri, alevler, havai fişekler... konserin müzikal olarak değil görsel olarakta muhteşem olduğunu gösteriyor zaten. Master of Puppets' ı tam ve eksiksiz çaldılar. Master, Master ! bağırışları muhteşem bir şekilde yankılandı. 2 saati aşkın inanılmaz bir coşkuyla çaldılar. Metallica dün adeta Ölmedik lan biz burdayız ! dedi. Bu konserden sonra hiçbir konserden zevk alabileceğimi sanmıyorum. Unutması mümkün olmayacak bir geceydi. Öyle dolmuş bir seyirci vardıki, seyircinin we want more tezahüratı karşısında James Hetfield, üzerine çökerek memnuniyetini gösterdi. Bitimde tüm grup elemanları mikrofona birşeyler söyleyerek, seyirciyi överek gittiler. Ve seneye tekrar burda olacaklar. Lars'ta yakın bir zamanda görüşeceğiz diyerek bunun müjdesini vermiş oldu. Özetle harika,muhteşem,şahane bir geceydi... biz izleyenler orgazmın doruklarına çıkardı Metallica. Onlar benim için her zaman Metallica'dır ve her zaman 1 numaradır.
adrenaline starts to flow
you're trashing all around
acting like a maniac
whiplash !

venerdì 18 luglio 2008

Inter Kits 08-09

Home

Away

domenica 13 luglio 2008

Naptımki ?

Uzun zamandır yazmadım buraya, yazasım gelmedi hiç aslında. Neyse.

- Okul bitti 3 gün evvel. 4 dersim vardı, 2'sini verir 2'sinden kalırsam şahane olur. Doğumgünümüde atlattım, doğumgünümde 4 tane sınava soktu beni kitapsızlar.

- Ömer geldi Kanada'dan şarbon,laziale,romanista, üçlüsü olarak buluştuk hemen tabii. Pleysiteyşın,yemek,nargile derken güzel bir gün oldu.

- Tribündergi halısaha maçı vardı geçen gün. Ne comeback'ti be.

- Sıcaklar fena bastırmaya başladı, yatağa yatmamla yatakta izimin çıkması bir oluyor. Su tüketimide litrelerce arttı yine. Fenalardayım.

venerdì 4 luglio 2008

1 yıl önce bugün...

4 temmuz 2007, kötü bir kaza sonucu Barış Akarsu'yu kaybedeli 1 yıl oldu. Biz onu hep dinledik bizi bıraktı bırakalı acaba o ne yapıyor oralarda. Yer tut bize oralarda demiştik Kartal yürekli, hep beraber birgün Beşiktaş'ı ordan izleyeceğiz... Toprağın bol olsun.

domenica 29 giugno 2008

Asi Ruh

Uzun bir süredir beklediğimiz Pancard film imzalı Asi Ruh dün satışa çıktı. Bende az evvel izledim. Gerçekten harika bir yapıt olmuş. Bilhassa müzikler şahane. Zaten dvd'nin yanında birde müzik cd'si hediyeli. Bir tribün filmi olarak bakacak olursak gayet profesyonel. Çok beğendim tekrar tekrarda izlerim. Unutmadan fiyatı 19.90 ytl. Böylesine güzel emek verilmiş bu yapıtı lütfen korsan temin etmeyelim. D&R başta olmak üzere birçok müzik&dvd markette mevcut.

sabato 28 giugno 2008

Beni Bekleme Kaptan...


Cem Karaca - Çok Yorgunum

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan,
Seyir defterini başkası yazsın,
Çınarlı, kubbeli mavi bir liman,
Beni o limana çıkaramazsın...

Lampard Inter'e Çok Yakın

Dün gece sözleşme imzaladığı konuşuluyor. Fransız arkadaşım msn'de konuşurkende söylemişti inanmamıştım. Gazzetta'daki haberde Fransız kaynaklı. Gün içinde haberin açıklanması bekleniyormuş. Senelik 7 milyon euro konuşuluyor. Ayrıca Queresma dedikodularıda güçlendi. Detayları bekleyelim görelim.

giovedì 26 giugno 2008

Herrera & Mourinho

Başkan Moratti Mourinho'yu Inter'in 60'lardaki efsane teknik direktörü Helenio Herrera'ya benzetmiş ve Mourinho'yu Herrera gibi yorulmak bilmez ve titiz olarak adlandırmış. Kısacası babası Angelo Moratti'nin o dönem nasıl bir Herrera'sı varsa, Massimo'nunda Herrera'sı Mourinho olacakmış. Halbuki geçen sene aynı açıklamaları Mancini için yapmamışdıydı başkan. Yapmıştı. Bu sefer dikiş tutmalı. Merakla ve istekle bekleyip göreceğiz. Grande Inter...

martedì 24 giugno 2008

25 Haziran 2005

Bizi koyverip gideli 3 yıl oldu... Şarkıların her zaman dillerimizdeydi zaten ama sende aklımızdan hiç çıkmadın. Toprağın bol olsun Şair Ceketli Çocuk... Seni unutmadık !

domenica 22 giugno 2008

Hırsız Burger King


Bir ki üç gol yetmez dört beş altı olsun metin ali feyyaz koysun Beşiktaşım şampiyon olsun.

sabato 21 giugno 2008

Mucize

Ahmet Çakar, ''Kader ağlarını örüyor arkadaşlar'' demişti. Hakkaten öyle çok garip bir şans var bizde. Herneyse mucizeler artık sanırım bizden sorulur.

venerdì 20 giugno 2008

Neyin Haberi ?

Maç var bugün evet. Çokta önemli bir maç evet. Ama haber kanallarımız pek seviyor güzel hayvanımız eşşeğin bazı yerlerine su kaçırmayı. Ana haber baştan sona maçla ilgili haber. Tamam güzel. Futbolseveriz sonuçta keyif alırız izlemekten. Ama kardeşim neyin haberi bu ! Bi kanalı açıyorum, Selçuk Manav sapık bakışlarıyla mal mal konuşuyor. Diğerini açıyorum, yok Hakan Yakın'ın annesi Türkiye'ye 1'den fazla gol atma demiş o da atmamış onun haberi. Başka bir kanalı açıyorum. Maç izlerken nelere dikkat edilmeli diye bir haber. Bu nedir arkadaş. Yıllardır maç izliyoruz, kalpten gitmemek için neler yapmak gerekirmiş bu ne saçmalıktır. Alkol az alınmalıymış. Haber olsun, bir günüde böyle geçirelim triplerinde haber kanalları. Bende diyorumki;

Maç izlerken gırtlaktan bağırılmalıdır.

Bol bol bira tüketilmeli, sigara içenler paket paket içmelidir. Bunlar stresi azaltır, kalpten götürmez.

giovedì 19 giugno 2008

Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe...

Hafta bitmedi ama ben bittim...

- Pazartesi günü yok yere gittim okula aslında, gittim 1 saat sonra döndüm. Kafama sıçayım.

- Salı gününü çok güzel geçirmekti amacım. Gitmeyecektim okula. Akşam 10'da arkadaş arayıp yarın kesin gelmen lazım elektronik'ten ödev verecekmiş hoca demesiyle yığıldım kaldım sokağa, çocuğum öldü sanki o derece. Gittim Salı okula 3. ders, bişey anlamadan döndüm eve yine 1 saat sonra. Mal bi gündü yine tabii bu da.

- Çarşamba günü, okuldan çıktık yola ver elini Beykoz dedik. Denizde Canlı Kalma eğitimi şeysine katılmak mecburiymiş. Tamam güzel katıldık. Sıcakta Tuzla'dan Beykoza nerden baksan 1.5 saat gidiş. Orada o sıcağın altında kışın giysen üşümeyeceğin osuruktan tatbikat elbiseleri kafada baret elde eldiven derken, kendimi filikada kürek çekerken buldum falan. Servisle dönerken attım e-5'te kendimi Bostancı Köprüsüne. Gideyim migrosa şöyle bi kola mola cips alayım dedim. Kasanın önüne geldim. Önümde bir (afedersiniz) ''karı'' ama öyle böyle değil. Arka taraf isviçre alpleri sanki. Şarap şişesi standıyla, kasaların arasında bu ''karı'' kişisi. Kulağımda kulaklık heavy metal damarlarıma işlemiş, ona rağmen 3 kere pardon dedim. ''Karı'' hala dedikoduda. Duymadı. Darlandım. Sırtımda çantayla tam yol ileri dedim şişelere bir koydum, kadehi şişeyi kırdım hakkaten. 2 şişe migrosun kendi imal ettiği beyaz şarabı yerle yeksan ettim. Önümdeki ''karı'' ya da çok fena sövdüm sesli sesli. Tekrardan sövüyorum bunları yazarken. Gitsin spor falan yapsın. Şarapların parasını tabiiki vermedim. Bombok bir gündü özetle.

- Perşembe, yani bugün sabah 9 da Yangın Eğitim dersimizdeydik efendim. Denizin kıyısında terkedilmiş pislikten bok götüren bir yerde Güzelyalı sınırları içerisinde. Yine üzerimize kışın giysem üşümeyeceğim iki katlı yangın üniformalarını, kafamıza kasketleri taktık. Geberiyorum ama sıcaktan öyle böyle değil. Neyse hortumu taktık,birleştirdik. Nozulu tutma sırası bana geldi aldım elime öyle havaya suya püskürtüyorum tatbikat hesaabı. Kronik cenabet ruhum hayır Safa bu olmamalı dedi adeta, Nozul, hortumla adeta vedalaştı nozul yerde hortum elde kafa göz su. Allah belanı versin nozul gibi. Sırılsıklam oldum, kum oldum. Eve geldim. Akşama yine migrosa gidip bir kaç şişe şarap kırmaktır niyetim. Çok zevkli tavsiye ederim

domenica 15 giugno 2008

Curvanord Milano #3

INTER - SPORTING LISBONA 1984/85 Coppa Uefa

sabato 14 giugno 2008

Şerefimiz... Ruhun şad olsun...

20 Ekim 1932 günü sessiz bir kalabalık toplanmıştır Sirkeci Garı'nda... Beşiktaş Kulübü idarecileri, sporcuları, yakınları, sevenleri son bir umut olarak tedavi için Viyana'ya uğurlamaktadır Şeref Bey'i... 27 gün kalır Avusturya'da... Tıbben uygulanabilecek tüm tedaviler uygulanır kendisine... Hastalığı karşısında tıbbın da çaresiz kaldığını anlamıştır Şeref Bey. Doktorlarla konuşur, hastaneden çıkışını alır. İstanbul'u ve Beşiktaş'ını çok özlemiştir. Geri dönecektir...Hayatı hep mücadelelerle dolu olan Şeref Bey, on iki ay süren son mücadelesini yakalandığı amansız hastalığa karşı verir. 12 Haziran Pazartesi gününü 13 Haziran Salı gününe bağlayan gece yarısı 00:20'de hayatında ilk kez girişmiş olduğu bir mücadelede yenik düşer, hastalığı boyunca başından ayrılmayan babasının kollarında, 39 yaşında hayata gözlerini yumar.


**
Şu satırlar insanı klavye başında hüngür hüngür ağlatmaya yeterde artar bile. 39 yıllık yaşamında, kalbi Beşiktaş için çarpan o kısacık 39 yılda Beşiktaş için ne yapması gerekiyorsa fazlasıyla yapmıştır Ahmet Şerafettin Bey'imiz, Şeref'imiz, Şeref Bey'imiz !

giovedì 12 giugno 2008

Revizyon

Bu duvarda asılı atkılardan önce asılı duran atkılar çok sevdiğim Beşiktaş atkılarımdı 1 saat evveline kadar. Annemin şu atkıları yıkayalım simsiyah oldu hepsi baskılarına karşı, ''anne zaten siyah hepsinin kendi rengi ne olacakki'' savunmam 1 saat önce düştü. Kısacası gardım düştü. Canım ciğerim Beşiktaş atkılarım, şu an makinede dönedursun, bende boş durmadım. O duvar boş kalamaz, imkanı yok. Attım hemen elimi dolaba çıkardım diğer çok sevdiğim ''Inter'' atkılarımı. 1-2 ay kadar böyle kalır bu oda. Güzelde oldu farklı renk.

martedì 10 giugno 2008

Futbol Düşmanlarına Ölüm

İsveç 2 - 0 kazandı Yunanistan karşısında. Bütün sınav stresinden arınıp keyifli bir maç izlemekti amacım, tıpkı diğer tüm maçlar gibi. Ve tabii Ibracadabra'yı izlemek istiyordum elbette. Tv karşısına oturduğum andan ilk yarı sonuna kadar Yunanistan'a küfür etmekten sesim kısıldı. Bu kadar pislik bir futbol olamaz. Yeri gelsin kendini yere at. Yeri gelsin faul yap. Deli gibi kapan. Hücum organizasyonu 0 olsun. Dakika 35'te kendi yarısahanda top çevir. Eğer bu bir taktikse yazıklar olsun öyle taktiğe. Bu akşam eminim, ne kadar futbolsever varsa benim gibi küfürleri yağdırmıştır Yunanistan'a haklı olarak. Kapanırsın güzel, çirkinleşirsin güzel... Ama Ibrahimovic diye biri çıkar sana öyle bir koyarki, çıkarmakta nasip olmaz. Mustahak olsun futbol katili Yunanistan'a...


FUTBOL DÜŞMANLARINA ÖLÜM !

lunedì 9 giugno 2008

La Grande Inter

''La Grande Inter'' ismi Inter'e verildiği vakit ben daha vitamin bile değildim elbette. Araştırıp okumak güzel şey ama.

Inter o zamanlar fırtına gibi esiyor, Helenio Herrera ile. Şampiyonluk geliyor 1962/63 sezonunda öncelikle, son şampiyonluktan 9 yıl sonra şampiyonluk hasretini gideriyor Inter. Aradan 1 yıl geçiyor 1963/64 yılında İtalya'da şampiyonluk gelmiyor. Fakat dahada kıdemlisi, Avrupa Şampiyonu oluyor Inter o sezon. 27 Mayıs 1964'te Viyanadaki finalde Sandro Mazzola uçuruyor Inter'i 2 golüyle. Diğer gol Aurelio Milani'den geliyor. Neticede 3-1 kazanıyor Inter ve ilk Şampiyon Klüpler Kupası'nı müzesine götürüyor.



INTER: Sarti, Burgnich, Facchetti, Tagnin, Guarneri, Picchi, Jair, Mazzola, Milani, Suarez, Corso.

----------------------------------------

1964-65 senesinde Inter yine ligde esiyor ve Scudetto'nun sahibi oluyor. Daha fazlası, Inter aynı sezon yine Şampiyon Kulüpler Kupasını müzesine götürüyor. Finalde Benfica'yı deviriyor 1-0 la Nerazzurro. 27 Mayıs 1965'te final Inter'in kendi evinde San Siro'da oynanıyor. Kupayı getiren gol Jair Da Costa'dan geliyor.


INTER: Sarti, Burgnich, Facchetti, Bedin, Guarneri, Picchi, Jair, Mazzola, Peirò, Suarez, Corso.

----------------------------------------

Yıllar yılları kovalıyor Inter adeta kupalara ambargo koyuyor. 1965/66 yılında Serie A'da 10. şampiyonluğunu kazanıyor Inter. 1967 yılında Inter Şampiyon Klüpler'de yine esiyor ve finale kadar çıkıyor. Fakat Lizbondaki finalde Celtic'e 2-1 mağlup oluyor ve kupaya uzanamıyor. Yazmadan geçmeyelim. Inter, bu Avrupa Şampiyonluklarından sonra'da 1964'te ve 1965'te 2 kez Kıtalararası Kupa'nın sahibi oluyor.

1960 - 1968 yılları arası Inter kaldırabileceği en iyi kupaları kaldırıyor, Helenio Herrera önderliğinde. Unutmadan o yıllardada başkan, şimdilerdeki Massimo Moratti'nin babası Angelo Moratti. Ne dersiniz, ardarda lig şampiyonluklarının geldiği şu günlerde, Mourinho gibi takımın vizyonunuda değiştirecek bir teknik direktör gelmişken Inter dönermi acaba o ''La Grande'' zamanlarına...

AVANTI LA GRANDE INTER !!!